7 Kasım 2014 Cuma

KİM KİME HESAP SORACAK

KİM KİME HESAP SORACAK

Bir maden kazası daha yaşandı. Her seferinde bu son olsun dediğimiz ama bir türlü sonu gelmeyen ve son 10 yılda on binden fazla yaşamı sonlandıran, artık rutinimize girmeye başlayan olayların şimdilik sonuncusu…
 
Soma faciasında olduğu gibi ülkemizin, siyaset üstü bir tarafsızlık yemini ederek göreve gelen, en üst düzey yetkilisi dedi ki : 
HÜKÜMET HESAP SORACAK

Benzer bir olayı Gölcük Deprem Felaketinde de yaşamıştık. Suçlu da bulunmuştu : İnşaat Projelerinin Girişimcisi. Ne projecilerden, ne o projeleri onaylayanlardan, ne de inşaatları denetleyenlerden hesap sormak kimsenin aklına gelmemişti. Sadece fikri üretip işe para koyan kişi günah keçisi ilan edilmişti.
 
Benzer şekilde bu gün de malum, sadece madeni işleten şirket çarmıha gerilmeye çalışılıyor. Bu madeni açma ruhsatı verenler, denetleyenler, yaşam tehlikesi olduğu halde çalışmasına göz yumanlar ya da göz yumulması için politik ağırlığını koyanlar yine görmezden geliniyor. Hızlandırılmış tren kaza yapınca sadece makinistin cezalandırılması gibi…
 
Bir devletin ve geçici bir süre onu yöneten hükümetlerin, vergileriyle maaşlarını ödeyen, vatandaşlarına karşı sorumlulukları vardır. Bunların en önemlisi de yurttaşlarının yaşam haklarının korunmasıdır. Ondan sonra; güvenliğin, sağlık hizmetlerinin, dayatılma olmadan dilediği eğitimin, alt yapı hizmetlerinin, sosyal ve sanatsal hizmetlerin sağlanması gelir. Hükümet yönetimindeki Devlet bu hizmetleri yerine getirmek için vergi toplar, çeşitli organizasyonlar kurar, uzmanlar/danışmanlar istihdam eder.
 
Bir işyeri açıldığında, ilgili kanun, tüzük ve yönetmeliklere uygunluğunu, iş emniyeti koşullarının sağlandığını denetleyen ve bu denetimlerin sonunda ruhsat veren, verdikten sonra da rutin denetimlerine devam eden muhtelif resmi kuruluşlar vardır. Bu hizmetlerin tamamının bedeli de vergi, resim, harç, bilirkişi, denetim bedeli, vb. adlar altında denetlenen işyerlerinden tahsil edilir. Bu işyerlerinden ve çalışanlarından ayrı ayrı vergi alınır.
Ülkemiz dolaylı ve dolaysız vergi konusunda dünya klasmanında en üst sıralarda olmanın haklı gururunu yaşamaktadır. Devlet organizasyonlarımızda da görmezden gelinmeyecek oranda kadrolar bulunmaktadır.
 
Bu durumda, resmi işlemlerini tamamlayıp çalışmasını sürdüren işverenden mi, yoksa bütün bu vergi ve işyeri izni ödemelerini, çalışanların vergilerini tahsil ederek izin veren veya izin vermediği halde çalışmasına göz yuman Devlet Kurumları ile bağlı bulundukları Bakanlıklardan mı hesap sorulmalı?
 
Kemal Murat Günay
Kadın Partisi Kurucu Üye
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder